BASINDA VE TELEVİZYON
PROGRAMLARINDA SESİ DUYULAN BÜTÜN GAZETECİ VE YAYINCILARA ACİL ÇAĞRI
(27.04.2014)
SERENDİP ALTINDAL; ORDU
MİLLET & ZEKERİYA TÜMER; ULUSAL HABER
Türkiye’de basın-yayın mensuplarına gönderdiğimiz çağrımızı
aşağıda sizin de dikkat ve ilginize sunuyoruz. Bu metni ekteki dağıtım
listesine yönlendirerek çağrımıza kişi veya kurum olarak katıldığınızı
bildirebilirsiniz. Ayrıca, uygun gördüğünüz başka kurum ve kişilere iletmenizi
ve etkin bir kampanya gerçekleştirmek için öneriler geliştirmenizi dileriz…
İNGİLTERE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
KIBRIS TÜRK CEMİYETİ
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ İNGİLTERE
LONDRA CUMHURİYETÇİ KADINLAR
ANADOLU KÜLTÜR MERKEZİ
ANADOLU ARKADAŞLIK GRUBU
*BASINDA VE TELEVİZYON PROGRAMLARINDA SESİ DUYULAN*
*BÜTÜN GAZETECİ VE YAYINCILARA ACİL ÇAĞRI *(27.04.2014)*:*
Aşağıda adı geçen kurumlar olarak sizlere yurt dışından sesleniyoruz. Temsil ettiğimiz üyelerimizin ortak istek ve amacı Cumhuriyetimizin bağımsızlık ve laiklik ilkelerini ve tüm kazanımlarını her türlü tehlikeye karşı savunurken Türkçemize de sahip çıkmaktır.
*Türkçemizde karşılığı olan sözcük ve ifadelerin yerine* yabancı sözcüklerin akıl almaz bir hoyratlıkla, ulu orta kullanılmakta olduğunu izliyoruz “TAPE”, “DİZAYN ETMEK”, “DEŞİFRE ETMEK”, “..nin CEO’su” , “EROZYONA UĞRATMAK”, “DEZENFORMASYON”, “TEST ETMEK”, “İMPRES ETMEK”, “KOMPONENTLER”, “KUMPAS”, “PROVOKASYON”, gibi sözler...ve *daha daha niceleri* kulaklarımızı tırmalıyor, onurumuza dokunuyor. Üstelik bu tip sözcükler bulaşıcı bir hastalık gibi yayılarak, ne yazık ki Cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunan, değer verdiğimiz kişiler tarafından da farkında olmadan kullanılabiliyor.
Türkçemizin her yaşayan dil gibi yeni sözcüklerle gelişip zenginleşmesi çok doğal bir olgu iken, bu süreç içinde dilimizde *var olan sözcükler ve kavramlar unutulmaya, yok olmaya terk edilmemelidir*! Dilimizde çoğu kez farklı anlam incelikleri olan birkaç seçenek varken yabancı bir sözcük kullanmak dil zenginliğimizi kaybetmek demektir. Bunun yanısıra Türkçenin özel yapısına uymayan ifade bozukluklarına karşı duyarlılığımızı da giderek
kaybetmekteyiz. Dilimizin yozlaşmasının Türk milletinin kişiliğini ve bütünlüğünü tehdit eden önemli etkenlerden biri olduğunu unutmamalıyız.
Topluma her gün hitap ederek örnek olan, etkileyen kişiler olarak sizleri Türkçeyi kullanırken bilinçli ve sorumlu davranmaya, bu konuda titizlik gösteren yazar ve konuşmacılarımızı da birlikte çalıştıkları meslekdaşlarını yönlendirmeye davet ediyoruz. Özellikle televizyon
yayınlarında, alışkanlık edinilmiş bir yabancı sözcüğü söylerken farkına varıp hemen düzeltmek de çok olumlu bir örnek olacaktır.
Ayrıca, bu konuda daha etkin bir kampanya başlatılabilir. Örneğin, gereksiz yere kullanılan yabancı bir sözcük ve Türkçe karşılığı, TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM gibi bir başlık altında, TV program yayınları arasında, ani ve çarpıcı bir haber verir gibi (“flaş haber“ değil) ekrana getirilebilir. Ya da Gazeteler her gün aynı sayfa ve köşede, aynı boyda bir dikdörtgen içinde birer örnek basarak dikkat çekebilirler.
Dükkân tabelalarında, lüks konut ve iş yapılarına verilen isimlerde, her türlü ürün reklamlarında görülen ve işitilen yozlaşma ülkemize bir sömürge görünümü vermektedir. Bu manzara Türk dili ile ilgili kurumların yıllardır olumlu bir etki yapmadıklarını gösteriyor. Bu çağrımızın Türk dili üzerinde çalışan yazarlarımıza ve uzmanlarımıza da ulaşmasını istiyoruz. Onların çabaları sadece kendi yazılarında ve belli çevrelerde kalmamalı, doğrudan topluma yönelmeli. Bir araya gelip bu soruna eğilmelerini, basın-yayına ve halkımıza eğitici, yol gösterici etkin bir program geliştirmelerini arzu ediyoruz.
Günlük hayatta ve güncel basın-yayında izlenen bazi örnekleri içeren, ve öncelikle kendimize hatırlatma olarak derlenmiş bir listeyi ekte sizlere de sunuyoruz. Eksikleri ve yanlışları olsa da, bizlerden bir katkı, bir başlangıç olmasını dileriz.
Çağrımızı olumlu karşılayacağınızı ve uygulayacağınızı ümit ediyoruz.
İNGİLTERE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ yonetim@ataturk.og.uk,
KIBRIS TÜRK CEMİYETİ kibristc@btclick.com
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ İNGİLTERE tgb.ingiltere@gmail.com
LONDRA CUMHURİYETÇİ KADINLAR solmaozgur@hotmail.com
ANADOLU KÜLTÜR MERKEZİ hayrettin_aydin@yahoo.com
ANADOLU ARKADAŞLIK GR m.mersinoglu@btinternet.com
İNGİLTERE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
KIBRIS TÜRK CEMİYETİ
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ İNGİLTERE
LONDRA CUMHURİYETÇİ KADINLAR
ANADOLU KÜLTÜR MERKEZİ
ANADOLU ARKADAŞLIK GRUBU
*BASINDA VE TELEVİZYON PROGRAMLARINDA SESİ DUYULAN*
*BÜTÜN GAZETECİ VE YAYINCILARA ACİL ÇAĞRI *(27.04.2014)*:*
Aşağıda adı geçen kurumlar olarak sizlere yurt dışından sesleniyoruz. Temsil ettiğimiz üyelerimizin ortak istek ve amacı Cumhuriyetimizin bağımsızlık ve laiklik ilkelerini ve tüm kazanımlarını her türlü tehlikeye karşı savunurken Türkçemize de sahip çıkmaktır.
*Türkçemizde karşılığı olan sözcük ve ifadelerin yerine* yabancı sözcüklerin akıl almaz bir hoyratlıkla, ulu orta kullanılmakta olduğunu izliyoruz “TAPE”, “DİZAYN ETMEK”, “DEŞİFRE ETMEK”, “..nin CEO’su” , “EROZYONA UĞRATMAK”, “DEZENFORMASYON”, “TEST ETMEK”, “İMPRES ETMEK”, “KOMPONENTLER”, “KUMPAS”, “PROVOKASYON”, gibi sözler...ve *daha daha niceleri* kulaklarımızı tırmalıyor, onurumuza dokunuyor. Üstelik bu tip sözcükler bulaşıcı bir hastalık gibi yayılarak, ne yazık ki Cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunan, değer verdiğimiz kişiler tarafından da farkında olmadan kullanılabiliyor.
Türkçemizin her yaşayan dil gibi yeni sözcüklerle gelişip zenginleşmesi çok doğal bir olgu iken, bu süreç içinde dilimizde *var olan sözcükler ve kavramlar unutulmaya, yok olmaya terk edilmemelidir*! Dilimizde çoğu kez farklı anlam incelikleri olan birkaç seçenek varken yabancı bir sözcük kullanmak dil zenginliğimizi kaybetmek demektir. Bunun yanısıra Türkçenin özel yapısına uymayan ifade bozukluklarına karşı duyarlılığımızı da giderek
kaybetmekteyiz. Dilimizin yozlaşmasının Türk milletinin kişiliğini ve bütünlüğünü tehdit eden önemli etkenlerden biri olduğunu unutmamalıyız.
Topluma her gün hitap ederek örnek olan, etkileyen kişiler olarak sizleri Türkçeyi kullanırken bilinçli ve sorumlu davranmaya, bu konuda titizlik gösteren yazar ve konuşmacılarımızı da birlikte çalıştıkları meslekdaşlarını yönlendirmeye davet ediyoruz. Özellikle televizyon
yayınlarında, alışkanlık edinilmiş bir yabancı sözcüğü söylerken farkına varıp hemen düzeltmek de çok olumlu bir örnek olacaktır.
Ayrıca, bu konuda daha etkin bir kampanya başlatılabilir. Örneğin, gereksiz yere kullanılan yabancı bir sözcük ve Türkçe karşılığı, TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM gibi bir başlık altında, TV program yayınları arasında, ani ve çarpıcı bir haber verir gibi (“flaş haber“ değil) ekrana getirilebilir. Ya da Gazeteler her gün aynı sayfa ve köşede, aynı boyda bir dikdörtgen içinde birer örnek basarak dikkat çekebilirler.
Dükkân tabelalarında, lüks konut ve iş yapılarına verilen isimlerde, her türlü ürün reklamlarında görülen ve işitilen yozlaşma ülkemize bir sömürge görünümü vermektedir. Bu manzara Türk dili ile ilgili kurumların yıllardır olumlu bir etki yapmadıklarını gösteriyor. Bu çağrımızın Türk dili üzerinde çalışan yazarlarımıza ve uzmanlarımıza da ulaşmasını istiyoruz. Onların çabaları sadece kendi yazılarında ve belli çevrelerde kalmamalı, doğrudan topluma yönelmeli. Bir araya gelip bu soruna eğilmelerini, basın-yayına ve halkımıza eğitici, yol gösterici etkin bir program geliştirmelerini arzu ediyoruz.
Günlük hayatta ve güncel basın-yayında izlenen bazi örnekleri içeren, ve öncelikle kendimize hatırlatma olarak derlenmiş bir listeyi ekte sizlere de sunuyoruz. Eksikleri ve yanlışları olsa da, bizlerden bir katkı, bir başlangıç olmasını dileriz.
Çağrımızı olumlu karşılayacağınızı ve uygulayacağınızı ümit ediyoruz.
İNGİLTERE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ yonetim@ataturk.og.uk,
KIBRIS TÜRK CEMİYETİ kibristc@btclick.com
TÜRKİYE GENÇLİK BİRLİĞİ İNGİLTERE tgb.ingiltere@gmail.com
LONDRA CUMHURİYETÇİ KADINLAR solmaozgur@hotmail.com
ANADOLU KÜLTÜR MERKEZİ hayrettin_aydin@yahoo.com
ANADOLU ARKADAŞLIK GR m.mersinoglu@btinternet.com
ULUSAL HABER & ZEKERİYA TÜMER
tumer45@gmail.com
www.ataturk.org.uk
www.ataturk.org.uk