10 Şubat 2014 Pazartesi

Sitemizin isminin "Ulusal" olması nedeniyle bizim bazı yerlerle ilişkimiz olup olmadığı soruluyor.

AYDINLATMA!...
Sitemizin isminin Ulusal olması nedeniyle bizim bazı yerlerle ilişkimiz olup olmadığı soruluyor.
Bu nedenle açıklayıcı bilgi vermek lüzumunu hissettik.
Bizim hiçbir kurum ve kuruluşla bir ilişkimiz yoktur.
Ulusal TV. Ulusal Gazeteler vardır. Onlar ayrı kurumdur.
Daha önce bizim Ulusal Haber diye bir gazetemiz vardı. 
Ekonomik sıkıntı nedeniyle kapandı.
Burada, İnternet’e  aynı ismi ve kendi şahsi ismimi kullanarak  habercilik yapmak istedik.
Mesleksel haberler ve yorumların yanında güncel konular ve bilgileri de okurlarımıza aktarmak ve bilgilendirmek amacımız.
Bizim Ulusal TV. Dâhil hiçbir kimseyle ilişkimiz ve hukuksal bir bağımız yoktur.
İki Mesleğimiz var. 
Gümrük Müşavirliği ve Gazetecilik.
Gümrük teşkilatından emekli olduk ve Gümrük Müşavirliği hizmeti vermekteyiz.
Gümrük mevzuat yönünden çok geniştir. Bu mesleği icra edenlerin çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Mevzuatın genişliği birçok sorunları da beraberinde getirmektedir.
İşte biz burada Gazetecilik yönümüzü devreye sokarak, sorunlar ve çözümlerini bu sitede dile getirmek istemekteyiz.
Elbette bunun yanında memleketimizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal konulara da değinmek istemekteyiz.
Mümkün olduğunca yapıcı ve öz eleştiriler yaparak gerçekleri dile getirmeye çalışacağız.
Devlet bizim devletimizdir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sosyal, Demokrat bir Hukuk devletidir. Halkın egemenlik gücü ön plandadır.
 Ulusal egemenliğin en önemli göstergelerinden biri meclis ve onu oluşturan demokratik seçimlerdir. Uluslar bu sayede kendi egemenliklerini oluşturabilirler.
Siyasi Partileri ve devleti idare eden İktidar Partisini beğenmeyebilirsin.
Halk seçim sandığına gittiğinde tercihini yapar ve en fazla oy alan siyasi parti iktidara gelir.
İktidar olan Parti elindeki yetkileri elbette Hukukun ve Kanunların kendisine verdiği yetki çerçevesinde kullanmak zorundadır.
Bunun dışına çıkan yöneticiler elbette uyarılacak ve yanlışları dile getirilecektir.
Ancak, Basın ve Yayın organları, yıkıcı olmayıp yapıcı ve gerçeklerden uzaklaşmadan, yalan haber yapmadan gereken uyarı ve eleştirilerini yapmak zorundadır.
Her ne olursa olsun, bu ülke bizim ve bu siyasi partiler ve yöneticilerde bizim halkımızdır.
Biz bu düşünceden yola çıktık. Yıkıcı değil yapıcı olmak ve yol göstermek amacımız.
Yanlışları dile getirmek ve uyarmak, yol göstermek.
Ülkemizin her zaman birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır.
İktidarların her zaman görevleri ağırdır. Yanlış yapan iktidarlara halk mutlaka sandıkta gereken cevabı verir.
Sokaklar savaş alanına dönmemelidir.
Fikirler açık açık söylenmeli ve fikirler yasaklanmamalıdır.
Fikirler, düşünceler kavga edilmeden tartışılırsa doğru bulunur ve uygulanır.
Dünyanın en güzel toprağına sahip olan ülkemizi batırmak değil, muasır medeniyetlerin seviyesine çıkarmak için mücadele etmeliyiz.
Bu dünya kimseye baki değildir.
Mustafa Kemal Atatürk ne demiş. “ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Yani sonsuza kadar yaşayacaktır.
Bizler ve gelecek neslimiz Türkiye Cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmanın mücadelesini yapmak mecburiyetindedir.
Zekeriya Tümer. 
ULUSAL HABER & ULUSAL AJANS
İstanbul, 08.02.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder